21 Haziran 2018 Perşembe

İLK SEANSTAN SONRAKİ GÜNLER

İlk seanstan sonra kendimi efendime adamaya karar verdiğimi söylemiştim,

Sonraki günler benim için oldukça farklı geçmeye başladı, Ne iş yaparsam yapayım aklım Ada hanım da, neredeyse yaptığım hiçbir şeyden zevk alamamaya başladım, İnanın birçoğunuz yaşamıştır, ergenken sevgilinizin aramasını yada mesaj atmasını beklersiniz ve kulağınıza durmadan gaipten telefonunuzun mesaj melodisi gelir ya işte bende o haldeyim :)

Bu 5-6 günlük süre zarfında twitter dan mesajlaşmamız oldu. Efendimin bana emri, yaptığım her şeyi istisnasız olarak ona rapor vermem ve kendisi cevap dahi vermese buna devam etmem.

Ben mesaj atıyorum, Efendim görüyor ama cevap yazmıyor ve ben aklımı yitiriyorum. Kimse yanlış anlamasın biz kendisinin onayıyla sahibe-köle ilişkisi içindeyiz. Zaten sevgili gibi mesajlarıma cevap verse inanın duygularım yerle yeksan olur ama işte aklım onda olunca bir cevap yazması için deliriyorum...

Tabi ben efendisinin hem kudretini üstünde hissetmek isteyen bir köle, hemde efendisinin birazcık ilgisine muhtaç bir köpek gibi hayatıma devam etmeye çalışıyordum.

Mesaj atıyordum efendime,

Bu köpeğiniz sizi çok özledi, Siz benim hayallerimde bile ulaşamayacağım bir kadınsınız.

Beni köpeğiniz yaptığınız için, ayaklarınızın önünde daha doğrusu çoktandır olmam gereken yere beni kabul ettiğiniz için teşekkürler efendim.

Ayaklarınızın yanında kokunuzu içime çekerek vereceğiniz emirleri beklemek istiyorum. Sırf biraz mutlu olun diye bana işkence etmenizi istiyorum. Size olan sevgim, sadakatim, itaatım sonucu karşınızda tüm onur ve gururdan arınmış olarak size hizmet etmek istiyorum.

ve benim yüceler yücesi değerli sahibem dışarıda olduğunu ve gelmemi emretti. Hemen yanına gittim efendimin, bir pub tarzı bir yere oturduk ve eğer istersem benim de birkaç bir şeyler içebileceğimi söyledi.

O gece o kadar mutluydum ki karşımda, bedenim ve ruhumun sahibi, beni görünmez bir zincirle kendine bağlamış bir tanrıça ve onun karşısında onun o güzel gözlerine baktıkça sarhoş olan, konuşurken yanağındaki gamzesinde kendini kaybeden ben...

O gece yanımıza çiçek satan bir kişi geldi ve daha ben ağzımı açmadan efendim adama kesinlikle çiçek istemiyoruz dedi. Adam ise belki abi istiyordur falan gibi laflar ediyor :) Bende adama o ne istiyorsa o ben onun emrinden çıkmam diyor, adam olur mu abi yapma falan demeye çalışıyor,:) Ben ise en yakınlarıma bile anlatamadığım bir şeyi anlatma fırsatını bulmuşcasına devam ediyorum, ben asla sözünden çıkmam bizde böyle diye :) itiraf insanı oldukça rahatlatıyor, o an onu anladım.

Daha sonra Efendim ayağını yanımdaki sandalye ye uzatarak benimle konuşurken, Efendim bana cesaretin çok önemli olduğunu ve birçok şeyin önünü açtığını söyledi.Konu nasıl buraya geldi sormayın bende bilmiyorum.  Bende artık nasıl etkilendiysem Efendimin sözlerinden ve o içten içe bana gülen gözlerinden, bulunduğumuz mekan hınca hınç dolu olmasına rağmen Efendimi yanımda sandalye de duran ayağını daha doğrusu ayakkabısına usulca eğilip bir öpücük bıraktım. Ve bir kahkaha efendim gülüyor ve ben onu bir tutam mutlu etmenin şerefini yaşıyorum...

Efendime de söylemiştim kendimi onu mutlu edebilmek için parçalayacağım, tüm imkanımı ve benliğimi ona adayıp, günün birinde sayemde bir tutam fazladan mutlu olursa o gece dünyaya gelme amacını yerine getirmiş biri olarak gülen bir yüzle mutlu olarak uyuyabileceğimi söylemiştim. Anlaşılan bu gece güzel bir uyku beni bekliyor...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder